Küçük yaşında çırak olarak sektöre adım atan Bekir Topçu, kalfalık ve ustalık basamaklarını
adım adım tırmanıp askerden dönmesiyle birlikte kendi işletmesini açar. ilk yıllar beklediği
gibi geçmeyip iflasın eşiğine gelse de pes etmeyen Topçu, gerek yaptığı işe gerek kalitesine
ama en çok da kendisine güvenerek yoluna devam eder. Sürekli yeni pazarlar arayıp yeni ürün
çeşitlerini bünyesine ekleyen Topçu, açtığı her yeni şube ile iş hacmini biraz daha arttırır. Kısa
sürede kalitesi ve lezzetiyle adından söz ettirmeye başlayan Has Develiler, Mersin'de 11
şubeye ulaştı. Bugün 150'ye yakın kişiye istihdam sağladıklarını dile getiren Has Develiler
Yönetim Kurulu Bakanı Bekir Topçu ile bugünlere nasal geldiklerini ve bunda sonraki
hedeflerini konuştuk:
"Çocukken tatillerde çalışmak beni üzüyordu"
Ben Gaziantep 'te dünyaya geldim. Memur bir ailenin çocuğuyum. Babam Mehmet
Topçu'nun polis olması nedeniyle şehir şehir dolaşıyorduk. Yaz tatillerinde ise meslek
ögrenmek, çalışmak için Mersin'e akrabalarımın yanına geliyordum. Küçük yaşlarımda yaz
tatillerinde arkadaşlarım gezerken akrabalarımın yanında çalışmam beni çok üzse de babam
sürekli, 'Once meslek sahibi ol da sona gezersin' diyordu. Ne kadar ileri görüşlü olduğunu
bugün anlayabiliyorum. O yıllarda çektiğim zahmet bugünkü rahatımın temelini oluşturmuş.
Kısacası sektörde çıraklıktan yetiştim. 1999'da 13 yaşımda çalışmaya başladım 2006'da
askere gidene kadar çırak, kalfa, usta seviyesine yükseldim Askerliğimi de İstanbul Kadıköy
Orduevi'nde baklavacı olarak yaptım. Hem mesleğimi icra ettim hen kendimi geliştirdim.
Orduevinin o dönem ki üst düzey komutanları için baklava yapardım. En iyi baklava ustası
ödülü dahi aldım.
"Cok zor dönemlerim oldu"
Askerden döndüğümde babam emekli olmuştu. Kendisine dükkan açmak istediğimi
söylediğimde hiç tereddüt etmeden kooperatiften aldığı evini sattı, emekli ikramiyesini
üzerine ekledi ve hiç unutmuyorum bana 67 bin lirayı sermaye olarak verdi. 20 yıllık
birikimini vermişti ve bunu iyi değerlendirmeliydim. 2007 yılı sonunda Has Develiler
firmasını kurup çarşıda şube açarak baklava üretimine başladım. ilk yıl çok zor geçti. Satışlar
hiç istediğim gibi gitmiyordu. Küçük yaşımdan bu yana çalışsam da hep mutfakta olunca
tanınmıyordum. Öz sermayemi bitirdiğim gibi hatırı sayılır da bir borcun altına girmiştim.
"Aldığım telefon yeni bir umut getirdi"
İşletmem ikinci yılına döndüğünde bir telefon aldım. Sipariş götürüp götürmediğimi sordular.
Ben de evet yanıtını verince bu kez Toroslar'a götürüp götüremeyeceğimi sordular. Benim
dükkanım Silifke Caddesi'ndeydi ve Toroslar'ın nerede olduğunu dahi bilmeden
götürebileceğimi söyledim. Üzerinde firmamızın logosunun bulunduğu arabaya atlayıp
siparişi götürürken yolda biri beni durdurup Toroslar'a geliyorsam kendisinin de sipariş
vermek istediğini söyledi. Çarşının en işlek yerinde dükkanım vardı ve günde 4-5 kilo tatlı
satabiliyorken Toroslar'dan ciddi talep almaya başlamıştım. Bunun üzerine bu bölgede
dükkan baktım. Güzel bir yer bulunca da konuyu babama açtım ama o büyük bir borcun altına
girdiğim için fikrime sıcak bakmamıştı. Israrcı olunca dükkana bakmaya gittik. Dükkanı
kiralamamam için elinden geleni yaptı. Sonunda kiralayamayarak ayrıldık
benim istekli halimi görünce dükkan sahibi sonrasında arayıp biz sana dükkanı veriyoruz kira da öneml,
değil diyerek önemli bir indirim yapınca Toroslar'da çalışmaya başladım, Hatır çekleri ile
tadilatını yaptırıp satışlara başladım. Çarşı şubede günlük 100- 120 lira ciro yaparken
Toroslar şubesinde günlük 3-4 bin liralık cirolara ulaşmaya a başladım 8-9 ayda kendini
toparladım.
"Ardından sırasıyla yeni şubeler geldi "
İşIerimi toparladığımda kendime gelip yeniden umutlanıp hayal kurmaya başladım. Çarşı
şubesini kapattım ve Toroslar'da bir dükkan daha buldum. Babamın yanına gidip köşe başında
çok güzel bir dükkan bulduğumu söylediğimde yine itiraz etti. Direndi ama dükkan sahibi
yine yardımcı oldu ve bir şube daha açtım. İşlerim iyi gidince hemen Passat marka araba
aldım. Bu benim ilk lüks arabam oldu. Bir yıl geçmeden Mezitli'de bir şube buldum ama
babam artık beni götüremezsin deyince kendi irademle gidip sözleşme imzaladım ve üçüncü
şubemi açtım. Derken hızlı bir ilerleyiş ile bugün 11 şubeye ulaştım ve 150'ye yakın kişiye
istihdam sağlıyorum. Bir tanesi kebap ve lahmacun restoranı olmak üzere pastanemiz,
kafeteryamız, özel künefe ve baklava şubelerimiz var.
"29 Ekim'de tüm üretimi tek noktaya topladım"
Geçen yıl 29 Ekim'de ise merkezimizi açtık. 5 katlı bir iş merkezinde tüm üretimi topladık.
Daha önce bir şubede baklava yapıp diğerlerine gönderiyorsak diğerinde künefe yapıyorduk
ve çok dağılmıştık. 2 bin metrekare alan üzerine kurulu merkezimizde bugün baklava üretim
tesisi, künefe üretim bölümü, dondurma üretim bölümü. yaş ve kuru pasta üretim bölümü,
personel dinlenme alanları, yemekhane, idari bürolar, soğuk hava deposu, ambalaj deposu
bulunuyor. 6 adet servis aracımızla ürünleri diğer şubelere kendimiz ulaştırıyoruz. Faaliyete
basladığımızda önümüzde iki yol vardı ya kolay olanı seçip ucuz ve kalitesiz ürün yapacaktık
ya da en kaliteli ürünleri kullanıp en hijyenik şartlarda en iyi ürünleri üretecektik. Biz
kurulduğumuz günden bu yana ikinci yolu seçtik ve bugün bizi herkes kalitemizle tanıyor.
Üretimdeki teknoloji altyapımız da oldukça güçlü. Mümkün olduğu kadar hijyenik ve el
değmeden üretim yapıyoruz.
x
Whatsapp